AIDA: Avrupa Yapay Zeka Yasa Önerisi
- Paksoy
- 6 Kas 2024
- 2 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 19 Kas 2024
Eylül 2020’den beri yapay zekanın (AI) Avrupa Birliği ülkeleri ekonomisi üzerindeki etkisini farklı sektörler bazında araştırmak ve üçüncü dünya ülkelerinin AI yaklaşımlarını analiz etmek gibi yöntemler ile çalışmalarını sürdüren Dijital Çağda Yapay Zeka Özel Komitesi (AIDA), Avrupa Birliği adına yol haritası çizmek amacıyla nihai bir rapor ortaya koymuş ve rapor, Avrupa Parlementosu tarafından kabul edilmiştir.
495 kabul, 34 karşı ve 102 çekimser oyla kabul edilen metin, yapay zekanın kullanımına ilişkin kamuoyu tartışmasının, teknolojinin insan emeğini tamamlayıcı etkisi konusundaki muazzam potansiyeline odaklanması gerektiğini ve AB'nin küresel teknoloji liderliği yarışında geride kaldığını vurgulamaktadır. Bunun sonucu olarak Avrupa Parlamentosu, AB’nin yapay zekada küresel bir standart belirleyici olarak hareket etmesi gerektiğine inanırken, aynı zamanda standartların başka yerlerde, özellikle de demokratik olmayan aktörler tarafından geliştirilme riskine dikkat çekmektedir. Metinde yapay zekanın sağlık, çevre ve iklim değişikliği konularındaki potansiyelini ortaya çıkarabilecek, salgın hastalıklar ve küresel açlıkla mücadeleye yardımcı olabilecek ve kişiselleştirilmiş tıp yoluyla insanların yaşam kalitesini artırabilecek politika seçeneklerinin belirlendiği görülmektedir. Parlamento üyeleri, gerekli destek altyapısı, eğitim ve öğretim ile birleştiğinde, yapay zekanın sermaye ve emek üretkenliğini, yenilikçiliği, sürdürülebilir büyümeyi ve iş alanlarını artırabileceğini öngörmektedir.
AB'nin yapay zekanın sorumlu kullanımı için ortak standartlar konusunda küresel bir anlaşmaya yönelik istemi ile, benzer düşünceye sahip demokrasiler, bu uluslararası tartışmayı ortaklaşa şekillendirmek için birlikte çalışmaya teşvik edilmektedir. Ayrıca, önemli risklerden biri olarak, AI teknolojilerinin etik ve yasal birtakım sorular ortaya çıkarabileceği; askeri araştırmalar konusundaki teknolojik gelişmelerle birlikte ölümcül otonom silah sistemlerine yönelinebileceği endişeleri dile getirilmektedir. Parlamento, belirli AI teknolojilerinin, bilgi işlemenin benzeri görülmemiş bir ölçekte otomasyonunu mümkün kıldığına, dolayısıyla potansiyel kitlesel gözetimin ve temel haklara diğer yasa dışı müdahalelerin önünü açtığına dikkat çekmektedir. Milletvekilleri, otoriter rejimlerin vatandaşları kontrol etmek, kitlesel gözetim uygulamak, hareket özgürlüğünü kısıtlamak için AI sistemlerini kullanabileceği konusunda uyarılarda bulunurken, baskın teknoloji platformları daha fazla kişisel bilgi elde etmek için AI kullandığını belirtmektedir.
Bu nedenle, Parlamento'ya göre AB, temel hakları korumak için benzer düşünen ortaklarla uluslararası işbirliğine öncelik vermeli ve aynı zamanda meydana gelebilecek teknolojik tehditleri en aza indirmek için işbirliği yapmalıdır. Parlamento üyelerinden Axel Voss, “AB artık yapay zekaya insan merkezli ve güvenilir bir yaklaşımı teşvik etmek için eşsiz bir şansa sahip. Temel insan haklarına dayanırken, yapay zekanın toplumun tamamı için sağlayabileceği faydalardan en üst düzeyde yararlanırken, riskleri de yöneten bir sistem. Yenilik için alan bırakan, yasal çerçeveyle ve belirlenmiş standartlarla uyumlu tek bir dijital pazara ihtiyacımız var. Ulaşabileceğimiz maksimum yatırıma ve tüm vatandaşların erişebileceği, sağlam ve sürdürülebilir bir dijital altyapıya ihtiyacımız var.” cümleleriyle süreci özetleyerek, birlik davetinde bulunmuştur.
.png)


