top of page

Tıbbi Hata Nedeni ile Sorumlulukta İdarenin Ağır Kusurlu Olması Gerekir mi?

  • Paksoy
  • 16 May
  • 2 dakikada okunur

Tıbbi hata nedeni ile zarara uğrayan kişiler tarafından giderek daha fazla sayıda dava açılmaktadır. Bu davaların önemli bir kısmı kamu ve üniversite hastanelerinde gerçekleşen hatalar nedeni ile idari yargıda görülmektedir. Davacının maddi ve manevi zararının tazminini istediği bu hukuki ihtilaflarda davalı idarenin önemli bir savunması idarenin tıbbi hizmet sunumunda ancak ağır kusurlu ise sorumlu tutulabileceği iddiasıdır.


Peki güncel Danıştay içtihadı çerçevesinde tıbbi hata nedeni ile sorumlulukta idarenin ağır kusurlu olması gerekir mi?


Danıştay bu konudaki içtihadını 2015 yılında değiştirmiştir[1]. İdarenin tıbbi hatadan doğan sorumluluğuna ağır hizmet kusuru olması gerekmemektedir.


2024 tarihli örnek bir Danıştay kararında “Uyuşmazlıkta, doğumdan önce yapılan en son kontrolde bebeğin tahmini fetal ağırlığının 4000 gr olarak iri bebek niteliğinde bir değerde ölçülmesine ve yukarıda anılan Rehberde tahmini fetus ağırlığının 4000 gramdan fazla olduğu diyabetik anne adaylarına sezaryen önerilmesi gerektiğinin belirtilmesine rağmen anne adayına sezaryen önerilmeksizin normal yolla doğum kararı alınmasının hizmet kusuru oluşturduğu sonucuna varıldığından, davacıların tazminat taleplerinin değerlendirilmesi gerekmektedir.” denilerek ağır hizmet kusuru aranmaksızın  idare sorumlu tutulmuştur. (Danıştay 10. Daire, 28.05.2024 tarihli ve 2020/1620 E., 2024/2213 K. sayılı kararı)


2024 tarihli başka bir örnek Danıştay kararında eksik inceleme nedeni ile bilirkişi değerlendirmesinin yinelenmesi istenirken “Bu amaçla; hematoloji, kalp ve damar cerrahisi ile göğüs hastalıkları uzmanı olan öğretim üyelerinden teşkil edilecek bilirkişi heyetinden tarafların iddialarının dikkate alındığı, yukarıda dile getirilen hususların tereddüte yer vermeyecek şekilde açıklandığı, tutarlı, anlaşılır ve bilimsel değerlendirmeler içeren bir rapor alınarak olayda hizmet kusuru bulunup bulunmadığı belirlenmelidir.” denilerek sorumluluk için hizmet kusurunun yeterli görüleceği ortaya konulmuştur. (Danıştay 10. Daire, 27.05.2024 tarihli ve 2020/4884 E., 2024/2160 K. sayılı kararı)

 

[1] Bu konuda detaylı açıklama için bkz. Aydın Akgül, İDARENİN SAĞLIK HİZMETLERİNDEN DOĞAN TAZMİN SORUMLULUĞU VE DANIŞTAYIN YENİ YAKLAŞIMI, Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi C. XX, Y. 2016, Sa. 1



temsili  görüşme

bottom of page