Doktorun Suçu Bildirmemesi Suçu-1
- Paksoy
- 21 Kas 2024
- 2 dakikada okunur
Rousseau’ya göre insanların toplum sözleşmesinin altında toplanması gerekliliği güvenlik ihtiyacı kaynaklıdır. Günümüz toplum sözleşmelerinde de toplumu oluşturan bireyler; sözleşmenin uygulayıcısı olan devletten, güvenliğin sağlanmasını ve bunun ihlali anlamına gelebilecek davranışları yasalar çerçevesinde sınırlandırarak, ihlal halinde cezalandırmasını beklemektedir. Benzer şekilde, toplum sözleşmesininin diğer tarafı olan bireylerin de bazı yükümlülükleri bulunmakta, suçu bildirme yükümlülüğü de bunlardan bir tanesi olarak sayılmaktadır. Yükümlülüğün temeli kamu düzenine dayandırılmakta; bireyler kamu düzeninin sağlanmasında emniyet birimlerine ihbar yükümlülüklerini yerine getirerek, kamu düzeninin sağlanmasında devlete yardımcı konumunda yer almaktadır. İlgili suçun, Türk Ceza Kanunu’nun “Adliyeye Karşı Suçlar” başlığı altında incelenmesi, bu çıkarımları desteklemekte ve ileride açıklanacağı üzere kamu menfaati ve düzenini, özel yaşamın gizliliği gibi kişisel bir hakkın dahi önünde tutmaktadır. Mukayeseli hukuk açısından inceleme yapıldığında, detaylı olarak da ele alınacağı üzere, çoğu hukuk sisteminde Türk Hukuku’nun aksine bu yükümlülüğün hekimlerin takdirine bırakıldığı, suçun bildirilmesi sonucu doğacak menfaat ve zarar dengesini tartma imkanının sağlandığı veya katalog suçları belirlemek suretiyle bildirim yükümlülüğünün kapsamının daraltıldığı görülmektedir.
Kanun koyucu, suçu bildirme ödevinin yerine getirilmemesinin TCK Md. 278 uyarınca tüm bireyler açısından, TCK Md. 279 uyarınca kamu görevlileri açısından ve Md. 280 uyarınca ise sağlık çalışanları açısından suç teşkil edeceğini hüküm altına alarak yaptırıma bağlamıştır. Madde 278, ‘İşlenmekte olan bir suçu yetkili makamlara bildirmeyen kişi, bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.’ ibaresi ile bildirme yükümlülüğünün her suç için geçerli olacağını belirterek; üçüncü yargı paketi sonucu maddeye eklenen 4. fıkra ile ‘tanıklıktan çekinebilecek olan kişiler’ haricindeki tüm bireylerin bu yükümlülüğe sahip olduğunu hüküm altına almıştır. Kamu görevlisinin suçu bildirmemesi halini düzenleyen Madde 279 ile, cezanın üst sınırı 2 yıla çıkarılmış ve adli kolluk görevini yapan kişi tarafından işlenmesi hali nitelikli hal olarak kabul edilmiştir. Son olarak sağlık mesleği mensuplarının suçu bildirmemesi halini düzenleyen Madde 280 ile, görevini yaparken bir suçun işlendiği yönünde bir belirtiyle karşılaşan ancak durumu bildirmeyen yahut bildirmekte geciken sağlık mesleği mensuplarının üst sınırı 1 yıl olacak şekilde hapis cezası ile cezalandırılmaları öngörülmüştür.
Bu yazı dizisinin devamında, Türk Hukuku ve karşılaştırmalı hukuk ışığında sağlık mensuplarından olan doktorun suçu bildirmemesi ve sonuçları konusu ele alınacaktır.
.png)


