Kripto Varlık Hizmet Sağlayıcıların Yapısına ilişkin

13.03.2025 tarih ve 32840 sayılı Resmî Gazete’de, Sermaye Piyasası Kurumu tarafından (III-35/B.1) sayılı "Kripto Varlık Hizmet Sağlayıcıların Kuruluş ve Faaliyet Esasları Hakkında Tebliğ" yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Kripto varlık hizmet sağlayıcılarının Sermaye Piyasası Kurumu’ndan izin alabilmeleri için anonim şirket olarak kurulmaları gerekmektedir. Bu kapsamda anonim şirket kuruluşuna ilişkin yazılarımıza buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz

Kripto varlık hizmet sağlayıcılarının SPK’dan izin alabilmeleri için hisselerinin nama yazılı olması gerekmektedir. Böylelikle, kaydileştirilmeye rağmen sisteminde hamiline yazılı pay senedi bulunan şirketlerin kripto varlık hizmet sağlayıcısı olamayacağı düzenlenmiştir. Kripto para hizmet sağlayıcıları izin alabilmek için paylarının tamamını nakit karşılığı çıkarmalı ve bu karşılığın tamamının ödenmiş olması gerekmektedir.

Kripto para hizmet sağlayıcıları, 13.03.2025 tarih ve 32840 sayılı Resmî Gazete’de Sermaye Piyasası Kurumu tarafından yayımlanan (III-35/B.2) "Kripto Varlık Hizmet Sağlayıcıların Çalışma Usul ve Esasları ile Sermaye Yeterliliği Hakkında Tebliğ" kapsamındaki sermaye yeterliliğini yahut SPK tarafından öngörülmüş diğer sermaye yeterliliğini yerine getirmelidir. Bu tebliğin 34. maddesine göre, 2025 yılı için sermaye yeterlilikleri; kripto varlık platformları için 150.000.000,00₺, saklama kuruluşları için ise 500.000.000,00₺ olarak belirlenmiştir. Bu miktarlar, madde 53 kapsamında her yıl yeniden değerleme oranı doğrultusunda SPK tarafından güncellenebilir. Yeniden değerleme oranı kapsamında yapılan belirlemelerin ardından faal hizmet sağlayıcılar, sermayelerini en geç yılın altıncı ayına kadar ilgili miktara artırmalıdır.

Kripto varlık hizmet sağlayıcılarının ortaklık yapısının şeffaf ve açık olması gerekmektedir. Bu hususta, kimlerin kripto varlık hizmet sağlayıcısı kurucusu veya ortağı olabileceğine dair yazımızı da okuyabilirsiniz. Bunların yanı sıra, kripto varlık hizmet sağlayıcılarının esas sözleşmeleri kanuna ve ilgili düzenlemelere uygun olmalıdır. Bununla birlikte, faaliyet alanı konusunda yalnızca belirlenen alana yönelmeli ve mevzuat tarafından yapılmasına izin verilen faaliyetler dışında herhangi bir faaliyeti esas sözleşmesinde bulundurmamalı ve fiilen de sürdürememelidir.