top of page

Organ Bağışı Nasıl Yapılır? Güncel Hukuki Durum

  • Paksoy
  • 29 Tem
  • 2 dakikada okunur

Organ bağışı, bir kişinin organlarından bir veya birkaçının beyin ölümünün gerçekleşmesinin ardından ihtiyaç duyan başka kişilere nakledilmek üzere bağışlanmasıdır. Organ bağışına karar verme sürecinin özellikle beyin ölümü gerçekleşen bireylerin aileleri bakımından zor olması sebebiyle, her yıl ihtiyaç duyulandan çok daha az sayıda organ bağışlanmaktadır. Sağlık Bakanlığı verilerine göre 2024 yılında 2.079 beyin ölümü gerçekleşen kişinin yalnızca 364'ünün ailesi organ bağışına onay vermiştir.


21 Ocak 1982 tarihli eski düzenlemeye göre, kişinin organ ve dokularını tedavi, teşhis veya bilimsel amaçlarla bırakmak istediğini açıkça ifade etmemiş olması halinde, sırasıyla ölüm anında yanında bulunan eşi, reşit çocukları, ana veya babası ya da kardeşlerinden birinin, bu kişilerin yokluğunda ise herhangi bir yakının muvafakati aranmakta; ancak bu muvafakat organ alımının gerçekleşmesi için zorunlu kılınmaktaydı. 


İl Sağlık Müdürlüklerinin kurduğu standlarda form doldurarak organ bağışçısı kartı almak mümkündü. Ancak bu yöntem organ bağışçıcı olabilmek için kanunda sayılı şartları karşılamamaktaydı. Ayrıca, doldurulan form ve alınan kart çoğu zaman acı çeken aile bireylerini ölen yakınlarının organlarını bağışlamaya ikna edemiyordu. 


21 Temmuz 2025 tarihinde yürürlüğe giren yeni kanuni düzenleme ile madde detaylandırılmış ve kişinin hayattayken organ bağışına ilişkin irade beyanında bulunması kolaylaştırılmıştır. Ayrıca bağışçının sağlığında açıkladığı tercihinin yakınlarının tercihi ile aynı olmaması halinde kimin tercihinin esas alınacağı da düzenlenmiştir. 


Organ Bağışı Nasıl Yapılır?


Organ bağışçısı olmak için resmi veya yazılı vasiyet bırakmak veya iki tanık huzurunda açıklamak şartları kolaylaştırılmış ve organ bağışı yapmak isteyen vatandaşlara, e-Devlet kapısı ya da Sağlık Bakanlığı’nca kurulan bilişim sistemleri üzerinden beyan etme imkanı getirilmiştir. 


Bu düzenleme ile hem işlemlerin hızlanmasına hem de kişisel veriler ile bağış beyanının merkezi sistemde uyuşmazlığa yıl açmadan saklanmasına imkan tanınmıştır. Alternatif olarak resmi ya da yazılı vasiyet ve iki tanık huzurunda yapılan sözlü beyan usulleri ise geçerliliğini korumaktadır.


Bağışçının sağlığında elektronik ortamda ya da yazılı olarak açıkladığı iradeye aile bireyleri itiraz edemeyecektir. Bu açıdan yeni düzenleme, kişisel tercihlerin önceliğini vurgulamaktadır. Öte yandan kişi herhangi bir beyan bırakmamışsa, eski düzenlemede olduğu gibi sırasıyla eş, reşit çocuklar, ana veya baba, kardeşler veya bunların yokluğunda herhangi bir yakının muvafakati aranacaktır. Ancak yeni düzenleme, bu muvafakatı ikincil plana atarak, kişinin bedeni üzerindeki hakkına öncelik vermiştir.


Düzenlemenin önemli bir diğer yeniliği de potansiyel organ bağışçısının, bağışa ihtiyaç duyan yakınlarına sunduğu imkandır. Düzenlemeye göre oganları başkasına nakledilen bağışçının organ nakline ihtiyacı olan eş ve birinci derece yakınlarına, acil hastalardan sonra gelmek üzere öncelik tanınacaktır.


Kişisel verilerin korunması bakımından da 24 Mart 2016 tarihli 6698 sayılı Kanun’a uygun olarak bütün bağış beyanları Sağlık Bakanlığı merkezi kayıt sistemine işlenecektir. Bağışçı, beyan esnasında organ bağışı kararını hangi yakınlarının bileceğini seçebilir. Belirlenen kişilerin dışında kalan kişilere, bağışçının beyin ölümü gerçekleşmeden önce herhangi bir bildirimde bulunulamaz.


Değerlendirme ve Sonuç

Organ bağışı, yalnızca tıbbi değil aynı zamanda etik ve hukuki bir meseledir. Bu nedenle bireylerin bağış kararlarını bilinçli bir şekilde vermeleri ve uygun yöntemlerle kayıt altına almaları büyük önem taşımaktadır. 2025 düzenlemesi ile organ bağışı süreci, bireyin iradesine öncelik verilerek teknolojik gelişmelere uygun şekilde modernize edilmiştir. 


temsili organ

bottom of page