top of page

Ticari İşletme Nedir? 

  • Paksoy
  • 20 Kas 2024
  • 4 dakikada okunur

Ticari işletmeyi anlamak, ticaret hukuku bakımından oldukça önemli. Bunun nedeni, ticaret hukukunda merkez kavramın ticari işletme olması. Tacir, ticari iş gibi ticaret hukukunun temel kavramları, ticari işletme kavramından yola çıkılarak tanımlanır. Bu nedenle ilk olarak ticari işletme kavramını ele almak gerekir. 


Türk Ticaret Kanunu’na göre ticari işletme, esnaf işletmesi için öngörülen sınırı aşan düzeyde gelir sağlamayı hedef tutan faaliyetlerin devamlı ve bağımsız şekilde yürütüldüğü işlerdir. Bu tanımdan da anlaşılacağı üzere ticari bir faaliyetten bahsedebilmek için öncelikle iktisadi amaç güden bir faaliyet söz konusu olmalıdır. İktisadi amaçlarla kurulmayan işletmeler ticaret hukukunun konusu değildir. 


Tanımdan yola çıkarak ticari işletmenin dört farklı unsuru olduğundan bahsedebiliriz. Bunlar gelir sağlama hedefi, devamlılık amacı, bağımsızlık ve esnaf işletmesi için öngörülen sınırın aşılmasıdır. Kavramın kapsamını anlayabilmek için bu unsurları inceleyelim.


Gelir Sağlama Hedefi 


Bir faaliyetin ticari bir işletme olabilmesi için yapılan faaliyetin kazanç elde etme, gelir sağlama hedefi olmalıdır. Bu nedenle ideal amaçlarla yapılan faaliyetler ticari işletmenin konusunu oluşturmazlar. Hiçbir ekonomik gelir elde etme kaygısı olmadan, gönüllülük amacıyla yapılan faaliyetler ticari işletmeden bu noktada ayrılır. Örneğin ihtiyaç sahibi için gıda ürünleri dağıtıyorsunuz ve bundan herhangi bir gelir elde etmiyorsunuz, bu durumda yaptığınız faaliyet ticari işletme olamaz. Bununla birlikte, bu faaliyetin sonunda gelir elde edilmiş olması önemli değildir, gelir elde edilse dahi bu bir ticari işletme değildir. Burada önemli olan faaliyetin ideal amaçla yapılıp yapılmadığıdır. 


Burada karıştırılmaması gereken bir nokta, elde edilen gelirin ideal amaçlar için kullanılıp kullanılmaması herhangi bir şeyi değiştirmez. Bir ticari işletmeden gelir elde etme amacıyla kuruluyorsa, elde edilen gelirin nerede kullanıldığı önemli değildir. Örneğin kâr amacı güden bir restoran işletiyorsunuz ancak elde ettiğiniz tüm geliri bağışlıyorsunuz. Burada hala bir gelir sağlama hedefi söz konusu olduğu için ticari işletmenin varlığından söz edebiliriz. 


Aynı zamanda gelir elde etme amacına ulaşılmamış olması da önem arz etmez. Önemli olan bu hedefin varlığıdır. Sonucunda bu hedefe ulaşamamış, hiçbir gelir elde edilememiş de olsa başta bu amacın bulunması, ticari işletmenin varlığından söz etmek için yeterlidir. 


Devamlılık Amacı


Ticari işletmenin bir diğer unsuru devamlılık amacıdır. Buna göre ticari işletme ile hedeflenen gelir sağlama amacını sürekli olarak sağlama amacının da bulunması gerekir. Süreklilik amacını tespit ederken işletmenin konusu faaliyetin bir meslek haline getirilerek icra edilip edilmediğine ve belirli bir organizasyon çerçevesinde devam ettirilip ettirilmediğine bakılabilir. Bu faaliyete bir ya da birkaç defa yapmak için başlanmış olması, devamlılık unsurunun karşılanması için yeterli değildir. Ayrıca faaliyetin yalnızca ihtiyaç çıktığı durumda yapılıyor olması, belirli bir organizasyon çerçevesinde yapılmaması da ticari işletme niteliği kazanmasını engeller. 


Faaliyetin dönemsel olarak yapılıyor olması, devamlılığı etkilemez. Örneğin otel işletmesinin yalnızca yazın veya kışın işletiliyor olması o otelin diğer şartlar da sağlanıyorsa ticari işletme olmasını engellemez. 


Aynı zamanda faaliyetin herhangi bir sebeple kesintiye uğraması ya da kısa süre içinde tamamen bitirilmesi de devamlılığı etkilemez. Burada önemli olan devamlılık amacının varlığıdır, bunun gerçekleştirilmesi değil. Örneğin restoran işletmeniz pandemi döneminde tedbirler çerçevesinde bir süre kapanmış olabilir, ya da kar elde edemediğiniz için restoranınızı ilk ayda kapatmaya karar vermiş olabilirsiniz. Bu durumlarda işletmenin ticari işletme niteliği etkilenmez. 

 

Bağımsızlık 


Ticari işletmenin şartlarından biri de bağımsız olmasıdır. Ticari işletmenin faaliyetlerinin serbest irade ile, başka bir ticari işletmeye bağlı olmaksızın yürütülüyor olması gerekir. İşletme faaliyetlerine yönelik olarak işletme kendi kararlarını verebiliyor olmalıdır. Bu bakımdan örneğin şubeler ticari işletme değildir, çünkü merkeze bağlıdır.


Esnaf İşletmesi için Öngörülen Sınırın Aşılması 


Ticari işletmenin yanı sıra, esnaf işletmeleri de vardır. Esnaf işletmesi ve ticari işletme ayrımı Cumhurbaşkanı kararı ile kazanç sınırlaması yapılarak belirlenir. Bu belirlenen kazanç sınırını aşan işletmeler ticari işletme sayılır. 


Bir kişinin birden fazla bağımız işletmesi varsa, bunların ticari işletme olup olmadıklarını belirlemek için sınırın aşılması şartı, her işletme bakımından ayrı ayrı incelenmelidir. Ancak dikkat edilmesi gereken nokta, bu değerlendirmede işletmenin kendi getirisi açısından bu değerlendirmenin yapılması gerekliliğidir. Daha önce de bahsettiğimiz gibi, işletme kişinin kısmen kendi adına da işletiliyor olabilir, yani bir adi ortaklık söz konusu olabilir. Bu durumda işletmenin esnaf işletmesi için öngörülen sınırı aşıp aşmadığına bakılırken değerlendirme tek tek ortaklar adına değil, işletmenin kendi getirisine bakılarak yapılmalıdır. 


Serbest meslek sahipleri ise esnaf veya tacir değildir. Serbest meslek sahipleri tarafından yürütülen faaliyetler sermayeden çok meslek bilgisine dayanır. Bu nedenle de bunlar ticari işletme faaliyeti değildir. Serbest mesleklere avukatlık, muhasebecilik, mimarlık gibi meslekler örnek verilebilir. Eğer bu meslekler bir ticari işletme altında gerçekleştiriliyorsa, artık serbest meslek faaliyeti olmaktan çıkar. 


İşletmenin Organizasyonu 


İşletme, tek bir yerde faaliyet gösteriyorsa, o yerle bağlantılı aynı faaliyeti gösteren başka bir yer yoksa merkez – şube ilişkisinden bahsetmeyiz. Ancak bazı işletmeler, aynı faaliyeti bir merkeze bağlı olarak birden fazla yerde sürdürürler. Bunların arasında merkez – şube ilişkisi olabilir. Şube ve merkez bir bütündür, tek bir işletmenin varlığı söz konusudur. Merkez ve şube ayrımını yapmak, şubeler için bazı durumlarda özel hükümler devreye girebileceğinden dolayı önemlidir.  


Şubenin tanımı Ticaret Sicil Yönetmeliği’nin 118. Maddesinde yapılmıştır. Bu tanıma göre, şube iç ilişkide merkeze bağımlı olarak faaliyet yürütür. Şubede yapılan işlemler, merkez işleten adına ve hesabına yapılır, dolayısıyla da sonuçlar merkez işleten üzerinde doğar. Bunun bir sonucu olarak, şubenin faaliyetleri sonucunda elde edilen kar ve zarar ile şubenin işlemlerinde kullanılan malvarlığı da merkeze aittir. Şubenin organizasyonu ve işletme politikası merkez tarafından belirlenir, bundan farklı bir işletme politikası belirlenemez. Buna karşın bulunduğu yer ve yönetimi merkezden ayrıdır. Dış ilişkide şube bağımsız hareket eder. Merkez ile aynı alanda faaliyet göstererek, merkez tarafından yapılan ticari işlemlerin tamamını veya bir kısmını kendi başına yapabiliyor olmalıdır. 


Sonuç 


Ticari işletme, ticaret hukukunun temel kavramları bakımından merkez kavram niteliğindedir. Tacir, ticari iş gibi kavramları tanımlayabilmek için öncelikle ticari işletme kavramını tanımlamak gerekir. Ticari işletmeden bahsedebilmemiz için gelir sağlama hedefi, devamlılık amacı, bağımsızlık ve esnaf işletmesi için öngörülen sınırın aşılması unsurlarının bir arada bulunması gerekir. 

bottom of page